29 Temmuz 2009 Çarşamba

Trabzon Lisesi Dimdik Ayaktadır

M.NİHAT MALKOÇ
Trabzon Lisesi, 1887 yılında hizmete açılmış, bugün itibariyle 122 yaşında köklü ve tarihî bir eğitim öğretim kurumudur. Bu kurum sırasıyla "Mekteb-i İdadî, Mekteb-i Sultanî, Erkek Lisesi, Lise, Trabzon Lisesi, Yabancı Dil Ağırlıklı Lise, en son da Anadolu Lisesi" adlarıyla Trabzon eğitimine hizmet etmiştir. Okulun şu andaki statüsü "Anadolu Lisesi" dir. Fakat tarihî bir eğitim kurumu olduğu için okulun adı "Trabzon Anadolu Lisesi" olarak değiştirilmemiştir. Eskiden olduğu gibi "Trabzon Lisesi" adı kullanılmaya devam edilmektedir. Bu yerinde bir karardır; adı değişseydi geçmişle bağlantısı zedelenmiş olabilirdi. Fakat bunu anlamamakta ısrar edenler ne yazık ki yalan yanlış konuşmaktadır.

Trabzon Lisesi'nin düz lise olmaktan çıkarılıp "Anadolu" statüsünde bir lise olarak yeniden yapılandırılması Millî Eğitim Bakanlığı'nın tasarrufudur. Sadece Trabzon'da değil, Türkiye genelinde de pek çok tarihî okulda bunun gibi "Anadolu" statüsüne geçişler olmuştur. Bunda okul müdürlerinin herhangi bir etkisi yoktur. Tamamen bakanlığın uygulamasıdır.

Trabzon Lisesi'nin "Anadolu" statüsüne alınması çok tartışıldı bu şehirde. Herkes bir şeyler söyledi. Mevcut okuldaki öğretmenlerin başka okullara gönderilmesi şık bulunmadı. En çok da okuldan ayrılıp başka yerlerde görev yapmak durumunda kalan meslektaşlarımızdan yakınmalar geldi. Onların mağdur olduğunu biliyoruz. Fakat Anadolu Lisesinde çalışabilmek için belli şartlar koymuş MEB… Daha evvel Anadolu Lisesi'nde çalışmış olmak, Anadolu Lisesi sınavını kazanmış olmak gibi… Bu şartları taşıyanlar Trabzon Lisesi "Anadolu" olduktan sonra da çalışmaya devam etti. Öteki dostlarımız ise başka yerlere gitti. Üzüldük bu duruma. Fakat hepsi kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yapıldı. Argo tabirle söylersek kimse kimsenin ipini çekmedi. Okula yeni atanan öğretmenler de bu olumsuz havadan etkilendi. Fakat okula atanan öğretmenlerin bu değişimin sebebi olmadığı aşikârdı. Aslında yeni atananların da böyle seçkin bir eğitim kurumunda çalışma hakları vardı. Bu okulda 20 senesini deviren öğretmenlerin serzenişleri çok da doğru değildi. Çünkü onlar hep böyle iyi bir okulda çalıştılar. İyi okulda çalışmak onların dışındaki öğretmenlerin de doğal hakkıydı.

Son zamanlarda bir eğitim çınarı olan Trabzon Lisesi ile ilgili polemikler üretmeye, bu eğitim çınarının büyüklüğünü gölgelemeye çalışanlara ne yazık ki sıkça rastlıyoruz. Üstelik bunu yapanlar bu okulda uzun yıllar görev yapmış, okulun adının büyüklüğüyle itibar görmüş ve bu okuldan emekli olmuş kişilerdir. Sözümüz genele değil, sadece birkaç kişiyedir. İnsan yemek yediği kaba tükürmemelidir. İnsan değer gördüğü kişi ve kurumlara sırt çevirmelidir. 'Vefa' boza veya bir semt adı olmaktan çıkıp duyguların en asili olarak daima yaşatılmalıdır.

Geçenlerde Trabzon Lisesi'yle ilgili kaleme alınan bir köşe yazısı okudum. Yazının başlığı "Trabzon Lisesi Beş Yıldızlı Otel mi Olacak?" şeklindeydi. Şaşırdım, çünkü ilk kez duydum böyle mesnetsiz bir sözü… MEB'in İstanbul'daki bir kısım okulların kıymetli arazilerini satıp oralardan elde edeceği paralarla yeni okullar yaptıracağını duymuştum. Fakat Anadolu'da, hele hele Trabzon'da böyle bir çalışmanın yapılacağını duymamıştım. Zaten yazıyı kaleme alan meslektaşımız da böyle bir bilgi ve belgeye sahip değilken böyle bir ihtimali dile getirmiştir. İddia sahibi; başka okullar dururken, örneğin lisenin yanında bulunan Cumhuriyet İlköğretim Okulu gibi, niye hiçbir dayanağı olmayan öngörüsünü Trabzon Lisesi'yle sınırlı tutmuştur, bunu da anlamakta güçlük çekiyorum. Durup dururken böyle bir iddiayla, o okulda eğitim gören öğrencilerin ve öğretmenlerin huzurunu kaçırmak şık bir davranış değildir. Trabzon Lisesi'nin otel yapılacağıyla ilgili hiçbir resmî açıklama yoktur.

Trabzon Lisesi dün olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır. Bu güzide kurum bazılarının iddia ettiği gibi "Anadolu Lisesi" haline getirildikten sonra kent insanının anılarından koparılmamıştır. Bir zamanlar mezbelelik haline dönüştürülen okul, son on yılda Trabzon'un, en temiz ve en donanımlı okulu haline getirilmiştir. Kaybedilen tek şey okulun köhnemiş hâlidir. Okulun bu hâlini özleyenler varsa onlara söyleyebileceğim bir şey yoktur.

Türkiye'nin, adı zihinlere kazınmış güzide eğitim kurumları vardır. Bunlardan biri de Trabzon Lisesi'dir. Trabzon Lisesi bir eğitim çınarıdır. Türkiye'de bu kadar güzel, bu kadar köklü, bu kadar bakımlı ve donanımlı okul sayısı bir elin parmakları sayısını geçmez. Trabzonluların Trabzon Lisesi'yle gurur duyması gerekir. Okulun dış kapısından içeri girerken gözlerinizi okşayan ilk görüntüler bu okulun ne kadar farklı olduğunun ilk işaretidir.

"Meyve veren ağacı taşlarlar" demiş atalarımız. Trabzon Lisesi'ni de taşlayanların sayısı arttı. Bilen de konuşuyor, bilmeyen de… Canı sıkılan bir söylenti çıkarıyor. Bu çerçevede son zamanlarda Trabzon Lisesi'nin Fen Lisesi olacağı söylentileri dolaşıyor bazı çevrelerde. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı'nın resmi bir açıklaması yoktur. Bu dayanaksız iddia bazı çevrelerin suyu bulandırma kastıyla yaptığı yakıştırmalardan ibarettir. Bu bir söylentidir ama velev ki gerçek olsun. Hiçbir okulu, o okulun müdürü Anadolu veya Fen Lisesi yapamaz. Bu işler okulu yönetenlerin inisiyatifinde olabilecek şeyler değildir. Devletin eğitimle ilgili bakanlığı vardır, onların yakın ve uzak planlamaları söz konusudur. Bunlar şuralarda, toplantılarda oturulur, konuşulur. Çoğunluğun görüşüyle, devletin menfaatleri çerçevesinde kararlar alınır; eğitimle ilgili idareciler de alınan kararları eksiksiz uygular.

Trabzon Lisesi'nin bu kentin değerleri arasındaki yeri çok ön sıralardadır. Bu okul bir tarihtir, parmakla gösterilen çağdaş, laik bir eğitim kurumudur. Bu okulla ilgili yorum yapanlar bu okulun görkemli tarihini okumuşlar mı acaba? Savaş yıllarında bu okulda okuyan öğrencilerin okullarını bırakıp kahramanca cepheye koştuklarını, vatan için şehit olduklarını bilirler mi? Çanakkale Savaşı yıllarında bu okulun mezun ver(e)mediğinden haberleri var mı?

Niçin hep birilerine kuyu kazmakla meşgulüz? Güzel işler yapanları takdir edecek yerde niçin onların açığını ararız? Bugün Trabzon Lisesi eğitimde bir dünya markası olarak misyonunu devam ettirmektedir. "Anadolu Lisesi" olmakla değerinden hiçbir şey kaybetmemiştir, aksine değerine değer katmıştır. Okulu ziyaret edenler bunu söylüyorlar.

Okula hiç uğramayanlar, değişimi yerinde görmeyenler, bol bol dedikodu üretiyorlar. Gelin görün bu çağdaş eğitim kurumunu… Eksikleri varsa söyleyin ama insaflı olun, bu okula verilen emeği de bir görün Allah aşkına!... Okulun her tarafı tertemiz, pırıl pırıl… Her zümrenin kendine ait odaları var. Fizik, kimya, biyoloji laboratuarları eksiksiz bir donanıma sahip… Okul kütüphanesindeki kitap zenginliğinin bir benzeri yok bu bölgede… Konferans salonu göz kamaştırıyor. Her sınıfta bilgisayar ve projeksiyon aleti mevcut… Kocaman ve ferah bir kantin… Her öğretmene sınırsız fotokopi çekme ve öğrencilere materyal dağıtma imkânı… Sıraların hepsi yenilenmiş. Bunlar hayırseverlerin katkılarıyla gerçekleştirilmiştir.

Bu yıl Trabzon Lisesi, "Anadolu" statüsündeki ilk mezunlarını verdi. Lisenin mezuniyet töreni dillere destandı. Trabzon böyle görkemli bir mezuniyet töreni görmedi. Tarihî eğitim çınarımız olan Trabzon Lisesi 122. yıl mezunlarını böyle muhteşem bir törenle vermiş oldu. Trabzon Lisesi'ne at gözlüğüyle bakan meslektaşlarımız acaba bu programa katıldı mı, katıldıysa böyle görkemli bir programa dair izlenimlerini niçin kaleme almadı?

Yeni mezunların 122. yıl mezunları olarak nitelendirilmesi bile bazılarını rahatsız ediyor. Trabzon Lisesi mi kalmışmış… Bu okulun adının değişmediğini, mevcut yapılanmanın tarihî eğitim zincirinin bir halkası olduğunu bilmiyorlar herhalde. Yeni yapılanmanın kendini eskinin devamı olarak görmesi, dillere destan tarihini sahiplenmesi takdir edilecek bir davranıştır. Bu hakkı onlara çok görenler neyin peşindedirler!...

Trabzon Lisesi, bu kentteki okullar arasında müstesna bir yere sahiptir. Altyapı ve donanım olarak tartışmasız en iyi okuldur. Bazı çevreler bu okulun ön sıralarda tercih edilmemesi için mücadele etse de bu okulun özverili öğretmen kadrosu ve çalışkan öğrencileri başarı çıtasını yükseltmek için olağanüstü gayret gösteriyorlar. Bu okula üçüncü tercihle gelen öğrenciler bile ÖSS'de en iyi üniversiteleri kazanıyorlar. Buna azmin zaferi denir.

Gelin el ele, gönül gönüle vererek başarı basamaklarını beraber çıkalım. Güzel bakalım ki güzellikler görebilelim. Mevlana'nın hoşgörüsünü, Yunus'un sevgisini kendimize azık edelim. Bu Trabzon ve onun içindeki güzellikler hepimizindir. Kemlikten kimlik olmaz.