24 Mart 2008 Pazartesi

Trabzon Lisesi’nin Çanakkale Oratoryosu

M.NİHAT MALKOÇ

Karadeniz Bölgesinin en köklü eğitim öğretim kurumlarının başında gelir Trabzon Lisesi…1887 senesinde eğitime açılan bu güzide eğitim kurumu 121. şeref yılını idrak ediyor. Bu okul bugüne kadar nice büyük insan yetiştirip Türkiye’nin hizmetine sundu. Bunları sıralamak için sayfalarımız kâfi gelmez. Nice devlet adamının, şairin, yazarın ve sanatçının diplomasında Trabzon Lisesi ibaresi yazar. Trabzon Lisesi eğitimde köklü bir markadır zira…

Trabzon’umuzun gözbebeği olan Trabzon Lisesi 1914–1915 yıllarında bütün öğrencilerini Çanakkale Savaşı’na göndermiş, henüz bıyığı bile terlemeyen bu civanların hepsi de burada şehit olmuştur. Bu okulun arşiv kayıtlarına baktığımızda üç yıl boyunca mezun vermediğini görürüz. Bunun içindir ki Çanakkale Savaşları, Trabzon Lisesi için apayrı bir anlam ve ehemmiyet ifade eder. Bu savaşta gencecik çocuklarımız canlarını vatana hibe etmişlerdir. Böyle âlicenap nesiller yetiştirebilirsek kendimizi bahtiyar hissedeceğiz.

İl merkezlerinde belirli gün ve haftalar okullara bölüştürülür. Her okul imkânları ölçüsünce bir etkinlik gerçekleştirir. Bu yıl 18 Mart Çanakkale Zaferi anma programı vazifesi Trabzon Lisesi’ne verilmişti. Bu, Trabzon Lisesi’nin tarihiyle alakalı bir vazifeydi aynı zamanda. Bu okulda okurken Çanakkale’ye gidip düşmanla göğüs göğse savaşan genç fidanlarımızın mezun olamadığı okulun hâlâ dimdik ayakta olduğunu, Çanakkale’yi ve Çanakkale misyonunu unutmadıklarını göstermek için bu görev onlara daha layıktı.

Kültür, sanat, edebiyat ve spor faaliyetlerinde adından sıkça söz ettiren Trabzon Lisesi, Çanakkale ile ilgili ses getirecek bir program yapacak olmanın heyecanı içerisinde çalışmalara hızla başladı. Eylül ayında planlamalar yapıldı. Bir oratoryo hazırlanacaktı. Bu oratoryo Çanakkale Savaşları’nı yansıtacaktı izleyicilere. Bununla ilgili olarak İbrahim Kavzoğlu ve Meral Hacısalihoğlu görevlendirildi. Çalışmada görev alacak öğrenciler seçildi. Çalışmanın daha profesyonel olması için Trabzon Devlet Tiyatrosu oyuncusu Birkan Görgün yönetmen olarak görev aldı. Trabzon Lisesi öğrencileri Çanakkale programında görev almak için adeta birbirleriyle yarıştılar. Bu durum, oyunu hazırlayanlar için büyük kolaylıklar getirdi. Zira her işte gönüllülük esastır. Görev alanlar gönüllü olunca başarı kendiliğinden geliyor zaten.

Altı aylık zorlu çalışmalardan sonra Çanakkale oratoryosu çıktı ortaya. Oratoryo 18 Mart 2008 Salı günü Trabzon Devlet Tiyatrosu Haluk Ongan Sahnesi’nde protokol mensuplarına gösterildi. Protokolden bir gün evvel de velilere, öğretmenlere ve öğrencilere seyrettirildi. Büyük zahmetlerle ve özverilerle hazırlanan oratoryo, dev bir oyuncu kadrosu tarafından gerçekleştirildi. 45 kişilik bir öğrenci grubu Çanakkale içerikli şiirlerle, dramalarla, diyalog ve monologlarla Çanakkale Savaşlarını canlandırmaya, yaşamaya ve yaşatmaya çalıştı. Öğrenciler rollerini çok iyi oynadılar, zira hepsi çok arzuluydu. Çalışmalar süresince çok şey öğrendiler; adeta Çanakkale’yi yaşadılar ve bu çile kazanında piştiler.

Çanakkale ile ilgili oratoryo çalışmasında saz da vardı, söz de… Görsel şölen diyebileceğimiz gösteride sade bir dekor kullanıldı. Öğrenciler, tarihî gerçekler ve giysiler dikkate alınarak giydirildi. Mehmet Zahit Gün adlı bir öğrenci Çanakkale Savaşları’nın tarihçesini anlattı. Bu işi fevkalade bir başarıyla ustaca gerçekleştirdi. Onun konuşmaları arasında da şiirler okundu, ağıtlar yakıldı, canlandırmalar yapıldı. Her şey güzel oldu da kanaatimce Çanakkale’nin manevî boyutu biraz ihmal edildi. Zira Çanakkale Türk’ün güçlü maneviyatının maddî üstünlüklere galebesidir. Çanakkale Savaşları maneviyatın gölgesinde cereyan etmiştir. Mesela bu canlandırmada bir kez bile ezan okunmadı, ölen askerler Allah nidalarıyla, kelime-i şahadetlerle düşmana hücum ettirilmedi. Çanakkale denince ilk akla gelen şiir olan Mehmet Akif’in “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirinden bir dize bile okunmadı. Bence bunlar gözden kaçanlardı. Onlar da kullanılsaydı manevî kuruluğun önüne geçilirdi.

Bunların dışında söz konusu program fevkalade canlı ve başarılıydı। Çalışmada, başta İbrahim Kavzoğlu olmak üzere tüm emeği geçenlere tek tek teşekkür ediyorum, kutluyorum.

Hiç yorum yok: